Bilinmeyen bir gelecek için nasıl bir öğrenim?

Belirsizliğin hepimiz için çeşitli kaygılar yarattığı zamanlardan geçiyoruz. Üniversite yaşamlarımızın böylesi süreçlerle başa çıkmak için bize ne tür beceriler kazandırdığını hiç düşündünüz mü? Üniversite hocaları, öğrencileri ve mezunları olarak kendinizi içinde bulunduğumuz koşullara hazırlıklı hissediyor musunuz? Belki de krizlerle başlayan bu yüzyıl için bilindik istihdam odaklı beceri tanımlarının ötesinde insani nitelikler geliştirmemiz gerekiyordur!

Kaygı, kırılganlık ve kaos ile ifade ettiğimiz istikrarsız bir dünya ile güvenli ilişkiler kurabilmek için hangi insanı niteliklere sahip olmalıyız? Bu niteliklerin edinilmesinde üniversitelerin ve eğitimin rolü ne olmalıdır?Bir yükseköğretim felsefecisi olarak tanımlayabileceğimiz Ronald Barnett bu sorulara, içinde bulunduğumuz süper-karmaşıklık çağına karşın önerdiği bir tür belirsizlik epistemolojisi ile yanıt arıyor. Bu arayış onu mode 1 ve mode 2 bilgi ve beceri tanımlarının ötesinde “özgün varlıklar” yetiştirmeye yönelik yeni bir bilme biçimine (mode 3) götürüyor: Yeni pedagojik görevimiz; öğrenci ve akademisyenlerin özenlilik, düşüncelilik, eleştirellik, alçak gönüllülük, anlayışlılık, esneklik, cesaret ve dinginlik gibi insani niteliklerini geliştirmek olmalı!

Barnett’in (2004) “Learning for an unknown future” başlıklı makalesi için tıklayınız.

Yazarın benzer bir bağlamda 21.yüzyıl için farklı üniversite tahayyüllerini incelediği “Ekolojik Üniversitenin Gelişi” başlıklı makalesi ( Türkçesi: Felsefelogos 2017/1) için tıklayınız. Ayrıca bakınız: Barnett, R. 2011. Yirmi birinci yüzyılda üniversite fikri: Hayal gücü nerede?, Yükseköğretim Dergisi

Yazarın yükseköğretim araştırmaları için bir klasik haline gelen “Süperkarmaşıklık Çağında Üniversite ve Bilgi” başlıklı makalesinin Türkçesi Notabene Yayınlarından çıkan Neoliberalizm, Bilgi ve Üniversiteler kitabında yer almaktadır.

Yorum bırakın