29 ülkeden 45 ulusal öğrenci birliğinin çatı organizasyonu olan ESU (Avrupa Öğrenci Birliği) 1982’den beri öğrenci hakları için mücadele etmektedir. Bologna süreci izleme grubu (BFUG) üyesi olan ESU, 2003 yılından itibaren Bologna süreci uygulamalarının öğrenci gözüyle değerlendirildiği raporlar hazırlamaktadır. Mayıs 2018 de yayınlanan “Bologna with Student Eyes 2018: The Final Countdown” başlıklı rapora buradan erişebilirsiniz.
Raporda ele alınan başlıklara ilişkin değerlendirme ve öneriler özetle şöyle:
- Öğrenci katılımı: Çoğu ülkede öğrencilerin karar alma mekanizmalarına katılımı için minimum gereksinimleri karşılayan yasal altyapı oluşturulmuş olsa da; öğrenci temsilcilerinin hangi karar süreçlerine hangi düzeylerde dahil olabildiği ülkelere göre oldukça farklılık göstermektedir. Öğrenci birliklerinin bağımsızlığı bütçe ve yapısal destek yetersizliği nedeniyle baskı altındadır.
- Sosyal boyut: Sosyal boyut, yükseköğretim sistemlerinin Avrupa toplumundaki çeşitliliği yansıtmasını sağlayacakuygulamalarla gerçek bir politika önceliği oluşturmalıdır. Düşük gelir grubuna mensup öğrenciler halen yükseköğretime erişimi en kısıtlı grubu oluşturuyor ve maddi destek olanaklarına erişimleri de kısıtlı. Ayrıca, rehberlik-danışmanlık hizmetleri ve engelli öğrenciler için sağlanan olanaklar halen yetersiz.
- Kalite güvencesi: Öğrencilerin kalite güvencesi süreçlerine görüşleri dikkate alınan eşit paydaşlar olarak katılımı halen sağlanamadı. Burada şeffaflık olmaması ve bilgiye erişim engelleri önemli bir sorun. Kalite güvencesi reformları yapılırken, öğrenci katılımının Avrupa Yükseköğretim Alanı’nın temel bir değeri olduğu unutulmamalı.
- Tanınma/Denklik: Mobilite programları dışındaki kredi transfer ve tanınma prosedürlerinin de basit ve anlaşılabilir hale getirilmesi gerekiyor. Otomatik tanınma için tüm Bologna araçların etkin bir şekilde uygulanıyor olması gerekiyor.
- Mobilite ve uluslararasılaşma: Bu konuda ilerleme durmuş gibi gözüküyor. öğrencilerin karşılaştığı sorunlar hemen hemen 2012 ve 2015’tekilerle aynı. Bu sorunların başında da finansal destek geliyor.
- Yapısal reformlar: Ulusal yeterlilikler çerçevesi, AKTS ve lisans/y.lisans/doktora sistemi bir bütün olarak ele alınmalı. Çoğu ülke UYÇ geliştirmiş olsa da özellikle farklı ülkelerde alınan derecelerin tanınmasında zorluklar yaşanıyor. Aynı şekilde, AKTS uygulamalarında ders ve program içerikleri ile öğrenci iş yükü arasında ciddi uyumsuzluklar var.
- Yükseköğretimin finansmanı: 2008 krizi sonrası kesinti yaşanan öğrenci destek sitemlerinde küçük iyileşmeler görülmeye başladı. Ancak, öğrenim harçlarının uygulamaya koyulması veya artması endişeleri sürüyor. Öğrenci destek sistemlerinin artan yaşam masraflarını karşılamıyor olması öğrencilerin yarı-zamanlı ya da tam-zamanlı çalışma eğilimini artırıyor. Bu durum, eğitimin mevcut işveren taleplerine uyumunu güçlendirirken, eğitimin çoklu amaçlarına tehdit oluşturuyor.
- Öğrenci merkezli öğrenme: Bologna araçlarının etkin bir şekilde uygulanmaması ile de bağlantılı olarak Avrupa yükseköğretiminde öğrenci merkezliliğin oldukça düşük seviyede olduğu söylenebilir. Programlar halen çok katı ve bireysel öğrenme süreçlerini desteklemekten uzak.
- Bologna sürecinin geleceği: Süreç; uygulama, öğrenci merkezli öğrenme ve sosyal boyut vurgusu ile yoluna devam etmeli.
“Öğrenci gözüyle Bologna süreci 2018 – ESU Raporu” üzerine bir yorum