“Yükseköğretimde Kontenjan Balonu”

Prof. Dr. Erhan Erkut TEPAV için yayınladığı Değerlendirme Notu‘nda geçtiğimiz 50 yılı kapasite artırma çabaları ile geçiren üniversite sistemimizi demografik nedenlerle talebin azalmaya başladığı bir dönem beklediğini öne sürüyor: “Şu anda ülkedeki üniversite talebinin en yüksek olduğu dönemdeyiz hatta bu dönemi geride bırakmış bile olabiliriz. Yıllardır yaşam biçimi olarak sürekli kapasite artırmayı bellemiş olan bir ekosistemin bu değişime ayak uydurma çabalarını izlemek ilginç olacak. Her organizmanın temel dürtüsü büyümektir. Fakat artık yükseköğretimimizin sistemik bir şekilde küçülmeyi öğrenmesi gerekiyor. Yurt dışından getirilecek öğrenciler ile sistemdeki küçülme geciktirilebilir, fakat yukarıda bahsettiğimiz demografik deprem er veya geç dünyanın tüm ülkelerini etki altına alacağından dünyanın yükseköğretim talebi zaman içinde azalacak.” Raporda, Eğitim, Hukuk ve İİBF fakültelerinde kontenjan fazlalılığı detaylandırılırken, 2019 yılında üniversite kontenjanlarında küçülmeye gidilmesi öneriliyor.

Bu gündemle bağlantılı olarak YÖK ise; “daha kalite eğitim” hedefi ile Tıp, Sağlık ve Mühendislik alanlarındaki belirli programlar için eğitime başlama ve eğitime devam için asgari standartlar geliştirildiğini açıkladı. Metinde yeterli sayıda “ehliyetli ve liyakatlı hoca” unsuruna, laboratuar ve kütüphane alanlarının gereğince donatılmasına vurgu yapılırken; ” Üniversite kültürünün oluşabilmesi için öğrenci ve öğretim üyesi, kampüste birlikte vakit geçirebilmeli, birlikte projeler ve toplantılar düzenleyebilmeli, sosyal faaliyetler gerçekleştirebilmelidir. Öğretim üyelerinin başka yerlerden görevlendirmeyle geldiği geldiği, öğrencilerin hiç bir sosyal olanağının olmadığı, akademik çalışmaların yürütülmediği, bir nevi yüksek lise olarak devam eden Apartman Üniversite kavramı doğru değil” denildi.

Yorum bırakın